MEHMED
HAN-III;
Osmanlı sultanlarının on üçüncüsü,
İslâm halifelerinin yetmiş sekizincisi. 1566 târihinde Manisa’da doğdu. Babası
Üçüncü Murad Han, annesi Sâfiye Vâlide Sultandır. Şehzâdeliğinde; yüksek din,
fen, idarî ve askerî ilimleri, kıymetli âlimlerden öğrenerek yetiştirildi. İlk
hocası İbrahim Cafer Efendidir. Haydar Efendi, Pir Mehmed Azmi Efendi, Sultan
Selim Medresesi Müderrisi Nasûh Nevâli Efendiden ders aldı. Târihe geçen
muhteşem bir merasimle sünnet edildi. 1583’te Manisa sancağı Vâliliğine tâyin
edildi. Kumandanlık ve devlet idâresi siyâsetini iyice öğrenmek için Manisa’ya
gönderildiğinde yanına müderrisi Nasûh Nevâli Efendi, lalası Sipahi Bey ile
Defterdar Baş ruznâmecisi Hasan Beyzâde, Nişancı Lala Mehmed Paşa, Reisülküttâb
olarak da Abdurrahman Çelebi ve diğer vazifeliler verildi. 1595’in Ocak ayına
kadar Manisa’da vâlilik yaptı.
Babası Üçüncü
Murâd Hanın vefatından on bir gün sonra 17 Ocak 1595 târihinde Manisa’dan
İstanbul’a gelip, sultan îlân edildi. İlk icrââtı, devlet ve saltanatın
emniyetini kuvvetlendirip, tâyinlerde bulunmak oldu. Ulemâdan Sadeddin Efendiyi
hocalığına, Ferhad Paşayı Sadrâzamlığa, Halil Paşayı da Kaptan-ı deryalığa tâyin
etti. 1593’ten beri devam eden Avusturya harpleri esnasında, papa Sekizinci
Clément’in teşvik ve propagandalarıyla, ahâlisi Hıristiyan olan Osmanlı
Devletine tâbi Erdel, Eflâk ve Boğdan Voyvodalıkları Türklere karşı isyân
ettiler. Sadrâzam Ferhâd Paşa, Eflak Seferi için Serdâr-ı ekrem tâyin edildi. 14
Mayıs 1595’te Eflak ve Boğdan’ın imtiyazlı prenslik statüsü kaldırılıp vilâyet
hâline getirilerek, vâliler tâyin edildi. Papa’nın çağrısıyla Almanya,
Avusturya, Belçika, Bohemya, İtalya, Macaristan’dan toplanan elli bin piyâde ve
yirmi bin süvâriden meydana gelen Hıristiyan ordusu, Avusturyalı Prens Mansfeld
emrinde yardıma geldiğini haber alan Eflak Voyvodası Mihail, binlerce Müslümanı
kılıçtan geçirip, her yeri harâb etti. Prens Mansfeld, 1 Temmuz 1595’te Osmanlı
idâresindeki Macaristan’ın Estergon Kalesini kuşattı. Serdâr-ı ekrem Ferhâd
Paşanın ve eski Vezir-i âzam Koca Sinan Paşanın taraftarları seferde bozgunculuk
yaptılar. Ferhâd Paşa vazifesinden alınarak, Koca Sinan Paşa tekrar Vezir-i âzam
ve serdarlığa getirildi. birbiri ardına gelen felaketler ve ölümler sebebiyle
düşman karşısında kesin zafere gidilemedi. Sadrazamlardan Ferhâd Paşanın îdâmı,
Lala Mehmed ve Koca Sinan Paşaların vefatları ve 27 Ekim 1595 Köprü Faciasıyla
Akıncı Ocağının çok zarar görmesi neticesinde, Estergon, Vişegrad, Tegovişte,
Yergöğü düşman eline geçti. Hıristiyanlar yerli ahaliye ve esir kumandanlara
insanlık dışı fiillerde bulundular. Önemli devlet adamları ile 3500 asker,
Voyvoda Mihail tarafından kazığa vuruldu.
Eflâk
ve Macaristan cephelerinde, Osmanlı şehirlerinin düşman ordularınca yıkılıp,
yakılması, ahâlinin kılıçtan geçirilmesine son vermek için Üçüncü Mehmed Han,
Vezir-i âzam Dâmâd İbrahim Paşanın da tavsiyesiyle 20 Haziran 1596 târihinde
Eğri Seferine çıktı. Üçüncü Mehmed Hanın, ordusunun başında bizzât sefere
çıkması askerleri coşturdu. Müslümanları zulümden kurtarmak için cihâd aşkı ve
şevkiyle Edirne, Filibe, Niş, Belgrad yolundan Sirem’e gelindi. 26 Ağustos 1596
târihinde Sirem’deki Salankamen Kalesindeki harp meclisinde, isyân hâlindeki
Erdel üzerine mi yoksa Avusturya işgalindeki Macaristan topraklarına mı sefer
edilmesi müzakeresi yapıldı. Eğri’nin askerî strateji bakımından daha fazla
kıymet arz etmesinden, Avusturya Cephesi hedef tâyin edildi. 21 Eylül 1596
târihinde Macaristan topraklarındaki Eğri Ovasına gelen Sultan Mehmed Han,
Otağ-ı Hümâyuna yerleşti. 24 Eylül 1596 târihinde başlatılan Eğri Kalesi
kuşatmasında, 4 Ekim’de dış kalenin fethinden sonra iç kale de 12 Ekimde vire
ile teslim oldu. Eğri’deki Avusturya askeri cezalandırıldı. Şehrin en büyük
kilisesi câmiye çevrilerek, 18 Ekim Cumâ günü Türk-İslâm an’anesince Sultan
Mehmed Han, Cumâ namazını burada kıldı.
Eğri
fâtihi Sultan Üçüncü Mehmed Han, 23 Ekim 1596 târihi Harp meclisi kararınca
ileri harekâta devam etti. 24 Ekim 1596 târihinde, Haçova’da Alman, Avusturya,
Çek, Fransız, İspanya, İtalyan, Leh, Macar, Papalık askerlerinden meydana gelen
300.000 mevcutlu Hıristiyan ordusuyla karşılaşıldı. 100-110.000 mevcutlu Osmanlı
ordusu, 25 Ekim günü başlayan Haçova Meydan Muhârebesinde 26 Ekimde düşman
ordusunu mağlub etti. Haçova’da büyük bir zafer kazanılmasının ardından, 22
Aralık 1596 târihinde İstanbul’a dönüldü. İstanbul’da Eğri ve Haçova zaferleri
sevinciyle, üç gün üç gece merâsim ve şenlikler yapıldı. Şâir Bâkî dâhil birçok
divan şâirleri Sultan’a kasideler, manzum târihler ve zafernâmeler sundular.
Avusturya cephesine Satırcı Mehmed Paşa Serdar-ı ekremliğe tâyin
edildi.
Osmanlı Devletinin Avrupa cephesinde
harplerle uğraşmasını fırsat bilen İran Safevî Devleti Anadolu’da, önce
propaganda faaliyetlerini başlatıp, isyanlar çıkarttı. Celâlî isyanları denilen
bölücü ve yıkıcı faaliyetlerin ardından, Safevîler, Osmanlı Devleti hududuna
saldırdılar. Avusturya ve İran cephelerini hall etmek çârelerini araştıran
Üçüncü Mehmed Han, 1603 yılında 21/22 Aralık gecesi vefât etti. Ayasofya Câmii
bahçesindeki türbesine defnedildi. Sultan Üçüncü Mehmed Han çok nâzik, halîm
selîm, vakûr, kerîm bir şahsiyete sâhipti. Sancakbeyliğinden saltanata gelen son
Osmanlı pâdişahıdır. Bütün Osmanlı pâdişahları gibi iyi bir şâir olup
şiirlerinde Adlî mahlasını kullanırdı. Beş vakit namazını dâimâ cemâatle
kılardı. Devrin kaynakları dindârlığını, hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve
sellem), Dört Halife, Eshâb-ı kirâm ve âlimlere hürmetini yazar. Bunların adı
bahsedildiği an hürmeten ayağa kalkardı. İçkiyi sıkı yasak edip, bütün
meyhâneleri kapattı.