MUSTAFA
HAN-IV;
Yirmi dokuzuncu Osmanlı Sultanı.
İslâm halîfelerinin doksan dördüncüsüdür. Babası Birinci Abdülhamîd Han, annesi
Âişe Sîneperver Vâlide Sultandır. İstanbul’da 8 Eylül 1779’da doğdu.
Şehzâdeliğinde yüksek din ve fen bilgileri öğretilerek yetiştirildi. Amcası
Sultan Selim Hanın ıslahat fikirlerine karşı çıkan bâzı devlet adamları
yeniçerileri tahrik ettiler. Netîcede Kabakçı Mustafa’nın sevk ve idâresinde
ayaklanan yamaklar Selim Hanı tahttan indirerek Şehzâde Mustafa’yı sultan îlân
ettiler (29 Mayıs 1807).
Devlet idâresini ele
geçiren âsiler, Nizâm-ı cedîd kuvvetlerini dağıttılar. İsyânın teşvikçisi Köse
Mûsâ Paşa, Sultan Selim taraftarlarını birer birer ortadan kaldırdı.
İstanbul’daki isyan, Rus cephesindeki ordunun disiplinini de bozdu. Orduda
bulunan Selim Han taraftarları Ruscuk âyânı Alemdâr Mustafa Paşanın yanına
sığındılar. Bu hâdiseler üzerine Mustafa Han, Sadrâzam Hilmi Paşayı azlederek
yerine ÇelebiMustafa Paşayı sadârete getirdi. Osmanlı ordusundaki bu
karışıklıktan faydalanan Ruslar, Eflak ve Boğdan’da bâzı kaleleri ele
geçirdiler. Ancak bu sırada Fransa İmparatoru Napoleon karşısında zor durumda
kalmaları barış istemelerine sebep oldu. Rusya’nın Eflak, Boğdan ve diğer
zaptettiği yerleri tahliye ederek çekilmesi şartıyla 20 Ağustos 1807’de mütâreke
imzâlandı.
Dördüncü Mustafa Han, Rusya ile
yapılan mütârekeden sonra İstanbul’da âsâyişi sağlayabilmek için harekete geçti.
Bu sırada âsiler işi çığırından çıkararak halkın mallarını yağmalamaya,
yeniçeriler de her işe karışmaya başlamışlardı. Mustafa Han, öncelikle âsilerin
bir kısmını çeşitli bahâne ve vazîfelerle saraydan uzaklaştırdı. Ancak,
zorbaları tamâmen sindirebilmek için büyük bir güce ihtiyâcı vardı. Bunun için
Alemdâr Mustafa Paşanın İstanbul’a gelmesini istedi. Kendisine sâdık 16 bin
kişilik kuvvetle harekete geçen Alemdâr, öncelikle Boğaz nâzırlığı yapmakta olan
Kabakçı Mustafa’yı öldürttü. Kabakçı’nın öldürülmesi saray erkânı ve yeniçeriler
arasında büyük telâşa sebep oldu. Daha sonra İstanbul’a giren Alemdâr, zorbaları
ortadan kaldırmaya ve fesatçıları sürmeye başladı. Bu sırada Alemdâr’ın
taraftarları Sultan Selim Hanı tekrar tahta çıkarmaları için tahrike başladılar.
Onun bu niyetini sezen Sadrâzam Çelebi Mustafa Paşa kendisinden İstanbul’u terk
etmesini istedi. Alemdâr Mustafa Paşa da bunun üzerine 28 Temmuz günü on beş bin
kişiden fazla askeriyle Bâb-ı âliyi bastı. Sadrâzamdan mührünü aldı. Ancak
Üçüncü Selim’in yeniden tahta çıkması hâlinde kendilerini öldürteceğinden korkan
âsiler ve bâzı devlet adamları pâdişâhtan Üçüncü Selim ve Şehzâde Mahmûd’un
öldürülmeleri için ferman çıkarttırdılar. Nitekim zorla saraya giren Alemdâr,
Selim Hanın hançer darbeleriyle şehit edilmiş cesediyle karşılaştı.
Hizmetkârlarının yardımı ile hayâtını kurtaran Şehzâde Mahmûd’u pâdişâh îlân
etti (28 Temmuz 1808). Mustafa Han ise Topkapı Sarayına yerleştirildi.
Dördüncü Mustafa Han, 14/15 Kasım gecesi meydana gelen
Alemdâr Mustafa Paşa Vak’ası sırasında yeniçerilerin saraya saldırmaları ve
kendisini tekrar başa geçirmeye teşebbüs etmeleri üzerine İkinci Mahmûd Han
taraftarlarınca öldürüldü (1808).
Mustafa Han,
zekî ve tedbirli olmasına rağmen Üçüncü Selim Hanın tahttan indirilmesi
netîcesinde tahta çıkarılmış olmasından dolayı isyancıların elinde kaldı.
Yeniçerilerin tamâmının zorba bir güruh hâline gelmeleri sebebiyle eşkiyâyı
bertaraf edecek bir kuvveti yanında bulamadı. Bu sebeple onların isteklerine
boyun eğmek zorunda kaldı. Daha sonra âsileri sindirmek üzere çağırdığı Alemdâr
Mustafa Paşanın Selim Hanı tekrar tahta geçirme teşebbüsü Mustafa Hanın aleyhte
hareketine yol açtı. İkinci Mahmûd Hanın saltanatı döneminden ve ıslâhâtlarından
memnun olmayan bâzı devlet adamları, yeniçerileri tahrik etmek sûretiyle
kendilerine yakın gördükleri Dördüncü Mustafa’yı tekrar tahta geçirmek üzere
harekete geçtiler. Bu durum netîcede Mustafa Hanın öldürülmesine yol açtı.
Mustafa Hanın cenâzesi merâsimle kaldırılarak, Bahçe Kapısında babası Birinci
Abdülhamîd’in türbesine defnedildi. Saltanat müddeti bir sene iki ay olup, vefât
ettiğinde otuz yaşında idi.